12. Kalkınma Planı’ndan (2024-2028) derlenen bilgilere göre, iş ve yatırım ortamındaki süreçlerin en az belge, en kısa süre ve en düşük maliyetle gerçekleştirilerek ekonominin daha rekabetçi hale getirilmesi amaçlanıyor. .
Ayrıca bürokratik ve hukuki öngörülebilirliğin daha da güçlendirilmesi, nitelikli uluslararası doğrudan yatırımlardan daha fazla yararlanılarak yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın artırılması yoluyla yurt içi ve yurt dışı pazarlar için tedarik ve üretim merkezi haline getirilmesi hedeflenmektedir.
Buna göre Finansal Piyasalar Ortak Kayıt Veritabanı oluşturularak izin verilen iş ve süreçlerde süreç hızlandırılacak ve kolaylaştırılacak.
Yatırımlara ayrılan hazine alanı miktarı artırılacak, kurumlar arası uyum artırılarak arazi tahsis süreçleri iyileştirilecektir. Yatırımlara tahsis edilebilecek hazine arazileri, Türkiye’nin uzun vadeli yatırım ihtiyaçları çerçevesinde çevresel ve sosyal etkiler ile lojistik ihtiyaçlar dikkate alınarak bölgesel ve sektörel bazda belirlenecek.
Yatırım yeri tahsis süreçlerinde aktif bir uyum mekanizması oluşturulacak, özellikle stratejik ve büyük ölçekli yatırımlarda süreçlerin daha hızlı gerçekleşmesini sağlayacak yeni tahsis modelleri geliştirilecektir. Yatırım yer tahsisinin üst ölçekli planlar ve bölgesel kalkınma ile birlikte yürütülmesi sağlanacaktır.
Yatırımcıların alternatif yatırım yeri bilgilerine daha kolay ulaşmasını sağlayacak dijital ortamlar oluşturulacak.
İlk aşama girişimcilere yönelik vize modeli oluşturulacak
Yüksek teknolojili ürün ile yenilikçi ürün ve hizmetlerin geliştirilmesinin ülke kurallarına uygunluğunu sağlamak, yenilikçi çözümlerin piyasa ve gerçek hayat koşullarındaki uygulamaları izlenerek kanıta dayalı düzenlemeler yapılmasına yönelik çalışmalar yapılacaktır.
AB’de uygulanan veya uygulanması planlanan dijital düzenlemelerin iş ve yatırım ortamı ile ihracata etkileri incelenerek, Türkiye’de bu alanda atılacak adımların belirlenmesine yönelik bir yol haritası hazırlanacak.
Yabancı ülkelerde yaşayan araştırmacı ve girişimcilerin Türkiye’de faaliyet göstermesini cazip hale getirecek düzenlemeler yapılacak. Ülkeye dönen bilim insanı ve deneyimli kişilere yönelik teşvik unsurları belirlenecek, çalışma ortamı ve koşulları iyileştirilecek.
İlk aşama girişimcilere vize modeli oluşturularak yurt dışından girişimcilerin Türkiye’ye gelmesini cazip hale getirecek destek ve düzenlemeler yapılacak.
Ar-Ge veya Ür-Ge faaliyetlerinin yürütülmesi, yatırım, yönetim veya işletme amacıyla ülkeye gelecek olan diğer ülke vatandaşlarına ve ailelerine oturma ve çalışma izni verilmesinde öncelik ve kolaylık sağlanacaktır.
Tedarik zinciri stratejisi hazırlanacak
İş ve yatırım ortamının dijital dönüşümünde uluslararası standartlar dikkate alınarak, birlikte çalışabilirlik, güvenlik, kişisel bilgilerin korunması, kapsayıcılık, sürdürülebilirlik ve uluslararası işbirliği unsurlarını temel alan ulusal standartlar belirlenecek.
Girişimciler, KOBİ’ler, büyük ölçekli şirketler ve ekosistem kurumları arasında deneyim ve bilginin paylaşılabileceği fiziksel ve sanal ortamlar oluşturulacak.
Yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde Türkiye’nin üretim, uzmanlaşmış hizmetler, finansal hizmetler ve lojistik gibi daha rekabetçi olabileceği alanlarda merkez olma potansiyeli devreye girecek.
Türkiye’nin güçlü jeopolitik konumundan yararlanılarak talep değişikliklerine hızlı cevap verebilen, yurt içi ve yurt dışı talepleri zamanında karşılayabilen, olası sorunlar karşısında esnek ve dayanıklı bir yapıya sahip bir tedarik zinciri oluşturulacak. Ülkenin coğrafi konumuna uygun olarak küresel tedarik zincirinde daha aktif rol alması sağlanacak ve tedarik zinciri stratejisi hazırlanacak.
Ulusal ve yerel afetlere dayanıklılık stratejileri oluşturulacak
Türkiye’nin küresel fiyat zincirlerindeki konumu ve gelişme potansiyeli çerçevesinde, tedarik zincirlerinin yerli üretimle kısaltılmasına yönelik stratejiler belirlenecek ve sanayi kümelenmeleri güçlendirilecektir.
Karar alma süreçlerinin sağlıklı ilerlemesi ve bilgi asimetrisinin azaltılabilmesi amacıyla kamu kurumları tarafından elde edilen gizli olmayan bilgilerin standartlara uygun ve düzenli bir şekilde ortak dijital platformda paylaşılması planlanmaktadır.
Finansal risklerin arttığı dönemlerde şirketlerin finansal yönetimini ve finansmana erişimini kolaylaştıracak sanayi, teknoloji ve Ar-Ge faaliyetlerini, turizm ve tarımsal üretimi kapsayan ulusal ve yerel afetlere dayanıklılık stratejileri ve mekanizmalar oluşturulacak.
Tüm bunların sonucunda Türkiye’nin uluslararası doğrudan yatırımlardaki payının 2028 yılında yüzde 1’den yüzde 1,5’e, planlanan sanayi alanlarının ülke yüzölçümüne oranının ise yüzde 0,18’den yüzde 0,5’e çıkarılması hedefleniyor.
